Kanada çok güvenilir, temiz, eğitim programları çok çeşitli ve esnek. İngilizce ve Fransızca da öğrenilebilir. Spor ve sanat alanları açısından okullar çok destekleyici. Kanada... Bahçeşehir Koleji 100. Kampüsü Kanada’da,  Fulford Academy

Kanada çok güvenilir, temiz, eğitim programları çok çeşitli ve esnek. İngilizce ve Fransızca da öğrenilebilir. Spor ve sanat alanları açısından okullar çok destekleyici. Kanada eğitim öğretim açısından herkese tavsiye edeceğim bir ülke.

Eğitim konusundaki girişimleriyle, Türkiye’de eğitime yön veren ve başarılara imza atan Sayın Enver Yücel, son olarak 2017 Yılı “Global Eğitimde Liderlik” ödülüne de layık görüldü. Kendisiyle Fulford Academy’yi bünyesine katarak, Bahçeşehir Koleji’nin Kanada’da açılan 100. kampüsünü, yatırımları ve gelecek planları üzerine bir röportaj yaptık.

Bahçeşehir Üniversitesi’nin boğazı gören eşsiz manzaralı o sinin terasında, güneşli bir günde görüştük Sayın Enver Yücel ile. Yaşam enerjisi, dinamikliği ve heyecanı ilk andan itibaren beni çok etkiledi. Sportif yapısı ile gençleri kıskandıran, enerjisi özel insanlardan biri. O gerçekten kendisini eğitime adamış ve eğitimde yenilikler konusunda bir öncü.

İki kızım da Bahçeşehir Koleji’nde okuduğundan eğitime, sanata, spora, bilime ve her şeyden önce insana gösterdiği değeri ilk elden yaşayan biri olarak benim için; Fulford Academy’i eğitim kurumlarının bünyesine katarak, Bahçeşehir Kolejleri’nin 100. kampüsünü Kanada’da açmasının özel bir önemi var.

Kendinizden ve kariyerinizden söz edebilir misiniz? Eğitim sektöründe çalışmalarınıza ne zaman başladınız?

1974 yılından bu yana başta Türkiye olmak üzere dünyanın pek çok ülkesinden öğrenciye eğitim hizmeti sunuyoruz. 1994’te Bahçeşehir Koleji’ni açtım. Hede m, Türkiye’de açtığım okulun Avrupa’nın en iyisi olmasıydı. Avrupa’da okulların durumunu araştırmak için dünyanın birçok farklı ülkesine gittim. Oralarda gördüğüm eğitim-öğretim yöntemlerini kısmen eğitim kurumlarımda uygulamaya başladım. Sonra da 1998 yılında Bahçeşehir Üniversitesi’ni kurdum. Bugün 27.000 öğrencisi, 1000’i aşkın akademisyeni var. Yıllardır eğitim sektöründe olmanın getirdiği birikimle beraber girişimcilik ruhuna sahip ve Türkiye sevdalısı biri olarak, Türkiye’nin özünü, değerlerini dünyaya anlatmak için dünyaya açılmak kaçınılmaz oldu. İlk defa Washington’da bir dil okulu açtık. Bugün geldiğimiz noktada 200 bin öğrencimiz, 10 bin çalışanımız ve farklı ülkelerde konumlanmış eğitim kurumlarımız var. Şimdi de Bahçeşehir Kolejleri’mizin 100’üncü kampüsünü Kanada’da açtık.

Global Eğitim anlayışını Türkiye’de uygulayan bir öncüsünüz. Bize biraz bu global eğitim anlayışı hakkında düşüncelerinizden bahsedebilir misiniz?

Global eğitim ağını ben düşlemiyorum. Meseleye şöyle bakıyoruz global anlamda; dünyanın her ülkesi eğitimle uğraşıyor, dünya geleceği nasıl olacak, nasıl bir insan? Bunlara bakınca eğitim sisteminin sadece devlet eliyle olmasının çok da doğru olmadığı anlayışına doğru gidiliyor. Yani eğitim devletin denetimi, gözetimi altında yapılır ama eğitim hizmeti devletin elinden özel sektöre kayacak diye bir trend var. Bu yaklaşımı en başta İngiltere’nin uyguladığını görüyoruz. İngiltere’deki liselerin %50-60’ı, ortaokulların % 30-40’ı artık özelleşen bir sisteme doğru gidiyor. Ben 20 yıl içerisinde, gelişmiş ülkelerde devletin kontrol ettiği eğitim hizmetinin, özel sektör tarafından verileceğini düşünüyorum. Devlet kontrol eder, özel sektör eğitim hizmetini götürür anlayışı dünya genelinde yaygınlık kazanıyor. Hem buna bir sektör olarak bakıyorum hem de geleceğin dünyasında daha iyi bir insan olmak konusuna daha fazla kafa yorup, bir rekabet içerisinde olunacağını görüyorum. Biz bu arenada dünyanın iyilerinden, iyi bir grup olmak istiyoruz.

İlk JK-12 okulunu açmak için sizi Kanada’ya sizi getiren neydi?

Az önce bahsettiğim gibi bir global eğitim anlayışı önemli. Kanada’yı özellikle tercih ettik Amerika’dan sonra. Kanada’nın eğitim öğretim açısından büyük avantajları var tabi. Ne avantajı var? Arazi ve yer rahatlığı var. Dilediğin alanda, dilediğin büyüklükte yerler var. Yerel yönetimler de zaten destek oluyor. Kanada çok güvenilir, temiz, eğitim programları çok çeşitli ve esnek. İngilizce ve Fransızca da öğrenilebilir. Spor ve sanat alanları açısından okullar çok destekleyici. Kanada eğitim öğretim açısından herkese tavsiye edeceğim bir ülke. Ortaokul, lise her düzeyde öğrencinin güvenli bir ortamda eğitim alabileceği en önemli ülke olarak görüyorum. Kanada eğitim öğretim açısından önemli bir yer.

Sizin bu girişimleriniz başkalarına da örnek olarak benzer girişimlerde bulunulmasının önünü açıyor, öyle değil mi?

Evet, zaten olacaktır. Tanıdığım özel girişimciler var. Okul sahibi arkadaşlarıma tavsiye de ediyorum. Yurt dışında bir okul nasıl kurulur onlara anlatıyorum. Biraz uzun ve meşakkatli iş, bir anda olmuyor. Ama artık edindiğimiz tecrübelerle, dünyanın başka yerlerinde okullar kurmayı çok zor görmüyoruz. Bu sene Güney Amerika’ya gideceğiz. Eğitim alanında en çok olmayı istediğimiz ülke Çin. Çin’le ilgili çalışmalarımız devam ediyor ve Çin’i çok önemsiyoruz. Uğur Eğitim Kurumları ve Bahçeşehir Üniversitesi’yle Türkiye’de, BAU International University ile ABD Washington, Almanya Berlin, Gürcistan Batum’da yatırımlarımız var. Yeni yatırım hedefimiz ise Afrika ve Latin Amerika.

Bahçeşehir Fen ve Teknoloji Lisesi ve Anadolu Lisesi öğrencileri, Bahçeşehir Koleji’nin Kanada’da açtığı Fulford Academy’de fark derslerini alarak Kanada lise diplomasına sahip olabilecekler.

Fulford Academy Lise eğitimi avantajları neler, özellikle Türkiye’den gelen öğrencileri düşündüğümüzde?

Bahçeşehir Fen ve Teknoloji Lisesi ve Anadolu Lisesi öğrencileri, Bahçeşehir Koleji’nin Kanada’da açtığı Fulford Academy’de fark derslerini alarak Kanada lise diplomasına sahip olabilecekler. Öğrenciler bu sayede, yaz aylarında Fulford Academy’de öğrenim görerek Kanada lise diplomasına da sahip olabilecek.

Özellikle sizi Fulford Academy’ye yönlendiren neydi? Bu okulu benzersiz kılan nedir?

Dünyanın en güvenli bölgesi seçilen Brockville’de kurulan uluslararası bir yatılı okul olan Fulford Academy, 30 dönüm arsa üzerinde kurulu.

Fulford Academy dünya genelinde 40 farklı ülkeden gelen öğrencilerin, Kanada’da lise öncesi ve lise eğitimi için tercih ettiği bir okul. Yeşil bir arazi içinde, tarihi bir bina. Fulford Academy öğrencilerine yaşam, eğitim, konaklama dâhil olmak üzere tam bir Kanada eğitim deneyimi sunuluyor. 250 kişilik kapasiteye sahip kendi konaklama alanı var. Burada 7. sınıftan 12. sınıfa kadar eğitim imkânı yanında dönemsel eğitim programları imkânı sunuyor. 7. sınıftan itibaren öğrenci kabul eden bu kampüsümüzde, lise diploması, çift diploma, lise değişim programı, dönemsel eğitim gibi çok çeşitli programlar var.

Fulford Academy’nin vizyonu nedir ve burada oluşturulan eğitim modeline eşlik edecek büyüme planlarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?

Kanada, Ontario Eyaletinde bulunan Fulford Academy, 2002 yılından beri dünyanın farklı ülkelerinden gelen öğrencilere güçlü Kanada eğitim müfredatı sunuyor. Farklılaştırılmış eğitim modeline ders müfredatını entegre ederek öğrencilerini Kanada ve ABD’nin lider eğitim kurumlarına hazırlıyor.

Başta Türkiye’den öğrenciler olmak üzere tüm dünyadan öğrencilere 7. sınıftan itibaren “İngilizce Odaklı Farklılaştırılmış Kanada Eğitim Müfredatı” uyguluyor. Öğrenciler kültürlerarası ortamda, Kanada eğitim sistemi kapsamında güçlü bir akademik eğitimin yanında sosyal ve kültürel aktivitelerle zenginleştirilmiş eğitim görmenin ayrıcalığı ile yetişiyorlar.

 

Bu modelin gelecekte eğitimi ne şekilde olumlu yönde etkileyeceğini düşünüyorsunuz?

Her ne kadar küçük bir lisenin katılımıyla başlandıysa da hede erimiz büyük. Kanada’nın bütün noktalarında anaokulundan lise düzeyine okullar yapmak istiyoruz. Yükseköğretimle ilgili özellikle Kanada’da çok güçlü olan alanlarla ilgili üniversiteler açmak istiyoruz. Zaten bizim üniversitelerimizden Kanada’daki güçlü üniversitelere Toronto Üniversitesi, British Columbia Üniversitesi, Waterloo Üniversitesi gibi çok saygın üniversitelere giden öğrencilerimiz var. Gelecekte de bunun gelişeceğini biliyoruz. Bu konuda çalışmalarımız olacak. Asya, Avrupa, Amerika olarak üç farklı kıtada eğitim sektöründeyiz. Kanada, önümüzdeki yıllarda çok daha fazla sayıda Türkiye’den öğrenciyi ağırlayacaktır.

Kanada’nın eğitim öğretim sisteminde elastikiyet var, dolayısıyla lise eğitimini Kanada’da bitiren öğrencinin Kanada ve Amerika’daki üniversitelere girme şansı daha yüksek. Onun için bizim buradaki lisede okuyan öğrencilerimize eğer yurt dışında ben üniversiteyi okurum derlerse, liseden oraya gitme şansları olacak. Yani burada değil orada liseye devan etme olanakları olacak. Mesela lisenin son iki yılı gitme şansları olacak. Kanada’dan lise diploması olduğu takdirde, Kanada’daki üniversitelere girmek daha rahat.

EduLife Canada Dergisi ekibi olarak, Kanada’yı öncelikle eğitim olanakları ve sonra sosyokültürel açısından ülkemizde tanıtabilmeyi hede iyoruz. Dergimiz hakkındaki düşüncelerinizi ve izlenimlerinizi paylaşabilir misiniz?

Derginiz gerek içeriği ve gerek tasarımı ile Kanada’da eğitim olanakları ve günlük yaşamı ile ilgili doyurucu bir içeriğe sahip. Sizleri kutluyorum, başarılarınızın devamını diliyorum.

Röportaj: Türkan İBİŞ İNCE

EduLife Canada Magazine