Dil bilmek yaşam kalitesi demektir, istatistikler birden fazla dil bilenlerin iş bulma imkânının diğer adaylardan daha fazla olduğuna ve gelir düzeylerinin eğitim seviyelerinden bağımsız... Eğitimde Yabancı Dilin Önemi

 Dil bilmek yaşam kalitesi demektir, istatistikler birden fazla dil bilenlerin iş bulma imkânının diğer adaylardan daha fazla olduğuna ve gelir düzeylerinin eğitim seviyelerinden bağımsız olarak diğer gruplardan yüksek seyrettiğine işaret etmekte.

Uzun yıllardır uluslararası eğitim sektöründe çalışıyorum ve hâlâ neden dil öğrenmemiz gerektiğini anlatıyorum. Ulusal ve yerel eğitimde onlarca sorun varken, dil eğitimi özellikle de yurt dışında yabancı dil öğrenmek neden kariyerimizde, eğitim planlarımızda öncelik olsun şeklinde eleştirel sorular her zaman kulağıma geliyor. Açıkçası çünküsü çok.

  • Öncelikle ikinci bir dil konuşmak için yüksek öğrenim gerekmez, ilkokul mezunu biri dahi dil öğrenebilir. Hatta hiç okul okumamış birisi 6-7 dil birden öğrenebilir, bunun eğitim altyapısından ziyade, insanın beyni, azmi, anadili ile ilişkisi ve bu alanda çalışmasıyla alakası vardır. Kapalıçarşı’da ya da turistik yörelerde ufacık Anadolu çocuklarının Rusça’dan Arapça’ya pek çok dilde bin bir ürünü pazarlayabildiğine hangimiz şahit olmadık ki? Bunlar sizleri şaşırtmamalı.
  • Bir dil bir insandır, iki dil iki insandır, iki kültürdür; bir milletin dilini öğrenirken müziğini, mutfağını, dansını, yaşam tarzını ve düşünce yapısını da öğrenirsin, empatidir; kendini onlar yerine koyabilirsin, Fransızca öğrenirsen Fransızları okursun, Almanca öğrenirsen Almanları. Dil bilmek ırkçılık, önyargı ve zenofobi gibi hastalıklı düşünceleri iyileştirir, Afrikalı, Orta Asyalı görünce kaçmazsın, iletişim kurma çabası içine girersin, merak ettiklerini sorma cesaretini gösterirsin, sorulana cevap verme nezaketini geliştirirsin. Dil bilmek vizyondur, tarafsızlıktır, haberleri bile çift dille izlemek istersin, yorum farkını irdelersin, başkalarının bakış açısına yakınlaşırsın, ülkende konuşulması tabu olan konuları yurtdışı kaynaklardan takip edebilirsin.

  • Dil bilmek yaşam kalitesi demektir, istatistikler birden fazla dil bilenlerin iş bulma imkânının diğer adaylardan daha fazla olduğuna ve gelir düzeylerinin eğitim seviyelerinden bağımsız olarak diğer gruplardan yüksek seyrettiğine işaret etmekte. Bu bireyler yaşamlarına, hobilerini, kişisel gelişim çabalarını ve/veya uluslararası seyahatlerini ekonomik olarak daha rahat monte ederler. Aynı meslekten iki kişi arasındaki gelir farkı dil bilgisiyle doğru orantılıdır. Dil bilen hem kendini daha hızlı ve farklı geliştirebilir hem de daha fazla kazanarak ekonomik kısır döngüye hapsolmaktan kurtulur. Örneğin, İngilizce bilen bir avukat ile bilmeyen avukatın kabul edeceği müvekkiller bile farklıdır. İngilizce bilen avukat, uluslararası kurumlara danışmanlık verebilir, tahkimlere katılabilir, çeşitli yabancı kurum ve kuruluşlarda bilirkişilik yapabilir, temsil yetkinliği elde edebilir. Ancak bilmeyen bir avukat sadece yerel davalarla mesleğini sürdürür.

  • Her meslekten her yaşta insanın dil eğitimine ve yabancı dil konuşmaya ihtiyacı vardır. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bile başkan olduktan sonra İngilizce öğrenmiştir. Her ne kadar toplantılarında tercümanlarından yardım alsa da yapılan çevirilerin doğruluğunu kendi adına kontrol etme isteği bile o koltukta oturan birisi için akla gelmez bir zekadır, kaldı ki yıllarca İngilizce öğretmenini uyku hariç her yerde yanında götürmüş ve bu çabasından da asla vazgeçmemiştir.

  • Toplumdaki en büyük yanılgılardan biri ünvan, statü gibi durumların kişinin ilerlediğini gösterdiğinin sanılmasıdır. Burada verebileceğim en güzel örnek Fatih Terim örneğidir; kariyerine Galatasaray’daki başarılarından sonra uluslararası futbol sahalarında devam etmek isteyen Terim, halen Galatasaray’dayken özel dersle İngilizce öğrenmeye başlamıştı, bu da onun medyada daha fazla yer almasını, kendini ifade etme gücünü arttırmasını sağlamış, dil becerisi espri konusu olsa bile azmi ve bu alandaki cesareti ile sempatikliği örnek gösterilmişti. Ve o kamuyunda alay edilen İngilizcesiyle milyon dolarlık reklam filmlerinde oynamıştı.

    Bir dili nasıl kullanacağını bilebilmenin en iyi yolu o dili anayurdundan ve kültürüne uygun olarak öğrenmektedir.

  • Ağaç yaşken eğilir sözü yabancı dil öğrenme çabalarında da doğruluğunu kanıtlar, dil eğitimi genç yaşlarda daha hızlı ve verimli olur. Evde hiçbir şey yapmasanız ve sadece yabancı dilde yayın, müzik, film takip etseniz dahi haftada ortalama 50 yeni kelime öğrenebiliyorsunuz, bu 0-7 yaş arası çocuklarda ise neredeyse 3 katı daha verimli olabilmekte. Doğal olarak okul yıllarında yabancı dil eğitiminde de zorlanmamakta.

  • Dilbilimcilere göre bugün yeryüzünde 6 binden fazla dil konuşulmasına rağmen, ekonomisi egemen güçler tarafından empoze edilen birkaç dil, aslında küresel anlamda iletişimi kolaylaştırmıştır. Küreselleşmenin sayılı faydalarından biri olarak kabul edebileceğimiz bu gerçekle daha fazla insan birbiriyle iletişim kuruyor, ticaret yapıyor, evleniyor, seyahat ediyor, okuyor, yazıyor ve yaşıyor!

Dil bilmenin önemini size sayfalarca açıklayabilirim ancak bu kadarı şimdilik yeterli diye düşünüyorum. Bilimsel yaklaşımlarıyla felsefe alanında insanlığa büyük hizmetleri olan ünlü Yunan düşünürü Aristo, “Bir kimsenin ne söylemesi gerektiğini bilmesi yeterli değildir; nasıl söyleneceğini bilmesi de gerekir” der. Yani sadece dil bilmek yetmez, dili nasıl kullanacağın da o derece önemlidir. Ve nasıl kullanacağını bilebilmenin en iyi yolu o dili anayurdundan ve kültürüne uygun olarak öğrenmektedir.

Konuk Yazar: Fulya YALEZAN YILMAZ

EduLife Canada Magazine